Anti Tg Testi, kandaki tiroglobulin proteinine karşı antikorların değerini ölçmek için anti yapılan testledir. İnsanların bağışıklık sistemlerindeki protein enzimlerinin zarar görmesi ile birlikte bağışıklık sistemleri değiştiği zaman tiroglobulin üretimi zarar görmektedir.
İnsan vücudu dirençli ya da dirençsiz olmak üzere virüslere ve antikorlara karşı savaşmayı seçmiştir. İnsan vücudu, vücudunda zararlı gördüğü bakterilerle savaşıp onlara karşı bağışıklık kazanmaya çalışır.
Bağışıklık sistemi zararlı antikorlara karşı savaşmaya hazırdır. Bağışıklık sistemine karşı vücudun zarar görmesine karşılık, bağışıklık sisteminde tiroide saldırır ve tiroglobulin zarar görür. Vücut sistemi yabancı madde ve antikorlar ile savaşmak için dirençli hale getirilir.
Vücuttaki zararlı antikorları tespit etmek ve vücudun antikorlara karşı nasıl bir savunma mekanizması olduğunu ölçmek için anti tg testi uygulanır. Vücut anti kararlara karşı savaşarak bu antikorların nötr hale gelmesini sağlar.
İnsan vücudu, vücutta meydana gelebilecek birçok virüs ve bakterilere karşı farklı savunmalar gösterdiği için her vücut bağışıklığına göre anti TG testi farklılık göstermektedir. Fakat her testte olduğu gibi bu testte de belirli normal değer aralıkları bulunmaktadır.
Anti tiroglobulin testinin normal sonuçları 116 ID/MD değerinde olmalıdır. Bu değer farklı laboratuvarlarda ve hastanelerde farklılık göstereceği gibi insan vücudunda da farklılık gösterir.
Anti TG test sonuçları alanında uzman hekim ve doktorlar tarafından değerlendirilirken anti TPO testleri de göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. TPO testlerinin tek başına yapılması hiçbir şey ifade etmeyeceği için anti-TG ile birlikte yapılmalıdır.
Anti TG rahatsızlığıyla savaşan vücudun çoğunda tiroid hormonları normal bir seviyenin üstünde veya altında çalışmaktadır. TSH hormonu normal bir seviyede çalıştığı sürece anti-TG seviyesi normal bir seviyede tutularak test sonuçlarında normal çıkmaktadır.
Hastaların yüzde onunda TSH hormonu yüksek bir seviyede üretilmektedir. Çoğu hastalarda ömür boyu anti TPO ve anti TG antikorları vücutta savaşarak bulunmaktadır.
Anti TG testleri ile birlikte kandaki tiroid ve antikor değerleri belirlenerek bu değerlerin teşhis edilmesi sağlanır. Tespit edilen antikorların iyi huylu yada kötühuylu olduğunu belirlemek için alanında uzman hekim ve doktorlar tarafından anti TG test sonuçlarının değerlendirilmesi gerekir.
Tiroid kanserleri genellikle boyunda bir kitle ve ile birlikte tiroid bezi içinde bir kitlenin bulunması sonucu ortaya çıkar. Ceviz büyüklüğünde olabilen ve hücrelerin kümeleşerek bir arada durmasıyla boyunda oluşan bu rahatsızlığa verilen isime tiroid denir.
Anti TG test sonuçları tiroid kanseri birbiriyle örtüştüğü için hastalığın hangi derecede olduğu belirlenir. Alınması gereken rahatsızlık olduğu için bu rahatsızlıkların belirlenmesi için belirli test ve biyopsiler yapılması gerekir.
Biyopsi test sonuçlarının yapılması hastanın kanser teşhisi konulması için gerekli tespitlerin yapılması sağlanır. Anti TG test ile vücutta belirlenen kanser riskinin iyi huylu mu kötü huylu mu olduğu belirlenir.
Anti TG testi tiroid testi olarak kabul görüldüğü için kan örneği alınarak hastalığın tespit edilmesi sağlanır. Hastanın anti TG test yaptıracağı zaman sabah saatlerinde aç karnına hiçbir şey yememiş bir vaziyette bu testi yaptırması gerekir. Sabah aç karnına hastanın sigara bile içmemiş olması gerekir.
Koldan alınan kan örneğinin laboratuvar ortamında incelenmesi için alınan kan örneği steril laboratuvar ortamlarında incelenmek üzere gönderilir.
Mikrobiyoloji uzmanları tarafından incelenen kan değerlerinin sonuçları alanında uzman hekim ve doktorlar tarafından değerlendirilmeye alınır. Anti TG test değerlendirildiği zaman göz önünde bulundurulan teşhis ve tedavi yöntemleri uygulamaya alınır.
Vücut direncinin belirli hastalıklara karşı verdiği tepkiler bulunur. Özelliklede vücudun kanser gibi bir hastalıktan çıktığı zaman vücut direncinin bağışıklığı ve direnci düştüğü için vücudun belirli mikroplara ve antikorlara karşı hassasiyeti vardır.
Anti TG test bağışıklık sistemi ile doğrudan etkili olduğu için özellikle de tiroit bezlerini etkiler. Bağışıklık sistemi ile doğrudan bağlantılı olan tiroit bezleri yeterli seviyede salgılanmadığı durumlarda tiroid bezlerinde iltihaplanma meydana gelir.
AntiTG testi sonuçları doğrultusunda hastalığın ortaya çıkmasında doktorun belirlediği teşhis ve bulgular doğrultusunda tedavi yöntemlerine başlanır. Bağışıklık sistemi kişiden kişiye değiştiği için uygulanan tedavi yöntemleri de farklılık gösterir.
Bağışıklık sistemi ile doğrudan orantılı olan tiroglobulin hormunu ile tiroit bezlerinin düzenli çalışması sağlanır. Vücut düzeyinde vücut seviyesinde antikor yüksekliği ve düşüklüğünün belli başlı nedenleri vardır.
Anti TG test yapılarak vücutta bulunan antikor seviyelerinin yüksekliği ve düşüklüğü göz önünde bulundurulur. Tiroglobulin değer yüksekliği göz önüne alınırsa,
Ortaya çıkar. Anti TG düşüklüğünün sebeplerini göz önünde bulunduracak olunursa,
Gibi durumlarda, alanında uzman hekim ve doktorlar da yardım alınarak tedavi sürecinin başlatılması gerekir.
Bu test sonucunda anti-TG hastalığının görüldüğü ve tetiklediği bazı hastalıklar vardır. Bu hastalıklar; haşitamo, graves, otoimmun, romatoid, hastalıkları görülür. Bağışıklık sistemli tetikleyen bu hastalıkların belirlenmesi için anti TG test hastaya yapılır.
Tiroid bezinin normal işleyişinde rol oynayan tiroglobulin proteini karşısında üretilen otoantikorlar, Anti-TG olarak bilinir. Bu antikorların yüksek seviyeleri, tiroid bezine yönelik otoimmün bir reaksiyonun işareti olarak kabul edilir ve çok sayıda tiroid hastalığının teşhisinde önemli bir rol oynar.
Anti-TG antikorlarının yüksek olması, tiroid kanseri, Graves hastalığı ve Hashimoto tiroiditi gibi otoimmün tiroid hastalıkları ile ilişkilendirilmiştir. Bu antikorlar, vücudun kendi tiroid bezine saldırarak iltihap oluşturabilir ve tiroid hormonlarının normal üretim dengesini bozabilir.
Anti-TG antikorlarının en sık görüldüğü otoimmün tiroid hastalığı hashimoto tiroiditidir. Bu durumda tiroid bezi yavaş yavaş bozulur ve fonksiyonlarını kaybeder, bu da hipotiroidizme neden olur. Yorgunluk, kilo alma, soğuğa intolerans, kabızlık ve ciltte kuruluk hastaların tipik belirtileridir.
Graves hastalığı ise tiroid bezinin hipertiroidizme neden olması durumudur. Bu hastalarda kilo kaybı, el titremesi, hızlı kalp atışları, aşırı terleme ve göz şişliği görülebilir. Anti-TG antikorları, her iki hastalığın teşhisinde de önemli bir göstergedir ve bu hastalıkların yönetiminde önemli bir rol oynar.
Anti-TG antikorları, subakut tiroidit ve tiroid kanseri gibi diğer tiroid hastalıklarında da yüksek seviyelerde bulunabilir. Antikor seviyelerinin takibi, tiroit kanseri vakalarında tedaviye verilen yanıtın ve hastalığın nüksetme riskinin değerlendirilmesinde yardımcı olabilir. Subakut tiroidit ise viral enfeksiyonların bir sonucudur ve tiroid bezinin geçici olarak iltihaplanmasına neden olur.
Bu durumlarda yüksek anti-TG antikorları, otoimmün bir tepkinin varlığını gösterebilir. Bu nedenle, anti-TG testi, tiroid hastalıklarının çeşitli tanı ve takip süreçlerinde önemli bir araç olarak kullanılmaktadır ve ayrıca hastaların kişiselleştirilmiş tedavi planlarının optimizasyonuna yardımcı olur. Bu antikorlar, tiroid hastalıklarının erken teşhisinde çok önemlidir ve hastalara uygun tedaviye erişim sağlayarak yaşam kalitelerini iyileştirmek için yardımcı olur.
Anti tg testi fiyatları 2024 hakkında bilgi almak için bizlerle hemen iletişime geçebilirsiniz.
